İklim Açıklama Kuralı 30 Eylül 2024
Yaşanabilir bir çevre ve dünyamızın geleceği için, sürdürülebilirlik ve ekosistemin korunması her geçen gün daha büyük bir önem kazanmaktadır. Bu çerçevede devletler, ekosistemi en çok etkileyen aktörlerden biri olan şirketler için birtakım çevresel raporlama standartları getirmektedir.

Şirketler tarafından yayımlanan raporlar, tüketicilerin, müşterilerin ve yatırımcıların kararlarını büyük ölçüde etkilemektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde bunun bilincinde olan şirketlerin birçoğu, sera gazı emisyonları ve diğer iklim faktörlerine ilişkin ihtiyari raporlamalar yapmaktaydı; ancak bu raporlamalar süreklilik arz etmedikleri için yatırımcılar açısından karşılaştırma yapma imkânı oldukça sınırlı kalmaktaydı. |
Yatırımcıların bilgiye erişim ve güvenli kararlar alabilme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla getirilen "İklim Açıklama Kuralı" ("Kural"), ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu ("Komisyon") tarafından kabul edilmiştir. 28 Mart 2024 tarihinde Federal Gazete'de yayımlanan nihai kuraldan önce Komisyon, Mart 2022'de yayımladığı düzenleme teklifine gelen yorum ve görüşleri değerlendirmiş ve teklif üzerinde bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişikliklerden belki de en önemlisi aşağıda ayrıca izah edilecek olan Kapsam 3 sera gazı emisyonlarına ilişkin açıklamaları teklif metninde zorunlu tutulurken nihai kuralda söz konusu zorunlululuğun çıkarılmış olmasıdır. |
Kural uyarınca, şirketlerin yıllık raporlamalarında ve tescil beyanlarında iklimsel faktörlerin maddi sonuçlarına ilişkin birtakım açıklamalarda bulunması gerekmektedir. Bu açıklamaları genel itibarıyla üç ana başlıkta değerlendirmek mümkündür; |
İklimle İlgili Maddi Riskler ve Bu Risklerin Şirkete Etkileri |
Bu başlık altında şirketlerden beklenen; şirketi maddi olarak etkilemiş veya etkilemesi muhtemel olan iklimsel risklere ilişkin açıklamaların sunulmasıdır. Söz konusu riskler kendi içinde "fiziksel riskler" riskler ve "işlem riskleri" şeklinde iki alt başlıkta incelenmelidir. |
1. Fiziksel Riskler |
Tsunami veya fırtına gibi şiddetli doğa olaylarının finansal açıdan şirkete getirdikleri veya getirmeleri muhtemel olan risklerdir. Örneklemek gerekirse deniz aşırı ticaret yapan bir şirket için, tsunami veya deniz seviyesinin yükselmesi malların tedarikini geciktirebilir veya malların zayi olmasına sebep olabilir; bu durum da şirket açısından önemli maddi sonuçlar doğurabilir. |
2. İşlem Riskleri |
Belirli iklimsel etmenlerden ötürü şirketin piyasa gücünün düşmesi veya hisselerinin değer kaybetmesi işlem riskleri kapsamındadır. Günümüzde, yoğun plastik içeren veya aşırı karbon salınımına sebep olan ürünlere yönelik talebin düşmesi bu kapsamda değerlendirilebilir. |
Şiddetli Hava Olaylarına İlişkin Finansal Açıklamalar |
Kurala tabi şirketlerin; şiddetli hava olaylarından veya diğer doğal koşullardan etkilenen finansal tahminlerine ve varsayımlarına ilişkin bilgileri açıklamaları gerekmektedir. Daha detaylı ifade etmek gerekirse, tescil ettirenin konsolide finansal tabloları oluşturmak için kullandığı tahmin ve varsayımların, şiddetli hava olayları ve kasırgalar, hortumlar, seller, gibi doğal koşullarla ilişkili risk ve belirsizliklerden veya bunların bilinen sonuçlarından nasıl etkilendiklerini açıklamaları gerekmektedir. |
Sera Gazı Emisyonları |
Kural, sera gazı emisyonlarına ilişkin olarak yapılacak raporlamalar hakkındaki düzenlemelerde Sera Gazı Protokolü'nü (Kyoto Protokolü olarak da anılmaktadır.) esas almıştır. Sera Gazı Protokolü, sera gazı emisyonlarını üç kapsama ayırarak sınıflandırmaktadır. Büyük şirketler, aşağıda izah edilen Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonlarına ilişkin açıklamaları yıllık raporlarına ve tescil beyanlarına dahil etmek zorundadır. |
A. Kapsam 1 (Doğrudan Etki): |
Bu kapsam, şirket tarafından doğaya salınımına doğrudan sebep olunan sera gazlarını ifade etmektedir. Kapsam 1 sera gazları; doğrudan şirket faaliyetlerinden kaynaklanır. Örneklemek gerekirse tekstil sektöründe faaliyet göstermekte olan bir şirket için; ram ve baskı bacalarından salınan sera gazları Kapsam 1'e dahildir. Büyük şirketlerin bu kapsama dahil olan emisyonlara ilişkin açıklamada bulunmaları zorunludur. |
B. Kapsam 2 (Dolaylı Etki) |
Şirketlerin dolaylı olarak salınımına yol açtıkları sera gazlarıdır. Şirket binalarında kullanılan elektrik ve şirket binalarının ısıtmasından kaynaklı sera gazları bu kapsamdaki emisyonlara örnektir. |
C. Kapsam 3 |
İlk iki kapsamın dışında kalan tüm dolaylı gaz salınımları 3. Kapsama dahildir. Bu kapsamdaki salınımlar, şirketin kontrolünde olmayan ancak şirket tarafından tetiklenen süreçlerden kaynaklanır. Bu kapsama giren salınımlara örnek olarak; şirket çalışanlarının kullandığı binek araçların atmosfere yayılmasına sebep oldukları sera gazları ve şirket tarafından üretilen malların kendi kontrolünde olmayan tedarik süreçlerinde kullanılan araçlar nedeniyle açığa çıkan salınımlar verilebilir. Kapsam 3 emisyonlarına dair raporlamalar, hiçbir şirket türü için zorunlu tutulmamıştır. |
Küçük Raporlama Şirketleri (SRCs) ile Gelişmekte Olan Büyüme Şirketlerinin (EGCs) yukarıda anılan sera gazı emisyonlarına dair açıklama yapmaları zorunlu tutulmamıştır. Bununla birlikte küçük raporlama şirketleri ve gelişmekte olan büyüme şirketleri de dahil olmak üzere tüm şirketler, tescil beyanlarında ve yıllık raporlarında aşağıdaki konulara ilişkin açıklamalarda bulunmakla yükümlüdür; |
|
|
|
|
|
Kural, yıllık raporlarda ve tescil beyanlarında şirketlerin aşamalı bir programa uymaları gerektiğini öngörmüştür. Bu aşamalı program aşağıdaki gibidir; |
|
|
|
Diğer Haberler
-
17.8.2025
SMS Doğrulama Kodları ve KVKK'nın 2025/1072 Sayılı İlke Kararı
Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun 10 Haziran 2025 tarihli ve 2025/1072 sayılı İlke Kararı, ticari hayatta yaygın bir uygulama haline gelen SMS doğrulama kodları üzerinden kişisel veri işleme faaliyetlerine ilişkin önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu karar, özellikle perakende satış ve hizmet sektörlerinde müşteri ilişkileri yönetiminde köklü değişiklikleri zorunlu kılmaktadır.
-
10.8.2025
Yenilenebilir Enerji Üretimi Şirketlerinde Birleşme Devralma İşlemleri
Son yıllarda Türkiye'de elektrik enerjisi piyasasında dikkat çeken gelişmeler, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yatırımlarla sınırlı kalmamakta, yenilenebilir enerji alanındaki şirketlere yapılan stratejik yatırımlar ve birleşme devralma işlemleriyle de gündeme geliyor.
-
30.7.2025
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi'nde Yıllık İzin ile Kıdem ve İhbar Tazminatı
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 13. Maddesi'nde "İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir." şeklinde tanımlanmıştır.
-
29.7.2025
Emlak Vergisi Değerlerinin Tespitine İlişkin Kararlara Karşı Dava Yolu
a. Genel Olarak 2002 yılında 4751 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlâk Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler akabinde emlak vergisi matrahının tespitinde beyan esası kaldırılmış ve idari makamlarca yapılacak takdir ve tespit usulüne geçilmiştir
-
15.7.2025
Hükümlülük Ve Tutukluluk Nedeniyle İşverenin Fesih Hakkı Ve Hukuki Sonuçları
İşçi ve işveren arasındaki dengenin korunması esasına dayalı dinamik bir alan olan iş hukuku uygulamasında; işçinin iş görme edimini yerine getirememesi hali, özellikle de bu durumun hükümlülük veya tutukluluk gibi bireysel özgürlüğü kısıtlayıcı hallerden kaynaklanması, iş sözleşmesinin feshine ilişkin önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır.
-
13.7.2025
İş Kanunu'nda 14.07.2025 Tarihli Köklü Değişiklik: Turizm Sektöründe Esnek Hafta Tatili Dönemi Başladı!
14 Temmuz 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanan 7553 sayılı "Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile , İş Kanunu ve diğer bazı kanunlarda önemli yenilikler getirilmiştir. Bu kapsamda; 14.07.2025 tarihi itibariyle İş Kanunu'nun hafta tatilini düzenleyen 46. Maddesine eklenen hükümle birlikte turizm sektörüne özel esnek hafta tatili uygulamasına geçildiği görülmektedir.
-
8.7.2025
İklim Kanunu Yürürlüğe Girdi
İklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esasları hakkında düzenlemeler içeren 7552 sayılı İklim Kanunu ("Kanun") 9 Temmuz 2025 tarih ve 32951 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşbu Kanun; genel ilke ve hedefleri kazuistik bir bakış açısıyla ortaya koymakta, ayrıntılı ve teknik düzenlemeleri ikincil mevzuata bırakmayı tercih etmektedir.
-
6.7.2025
Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları
05.04.2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda ("Kanun") değişiklikler yapılarak dava şartı- zorunlu- ve ihtiyari arabuluculuk ile çözümlenebilecek uyuşmazlıkların kapsamı genişletilmiştir.
-
26.6.2025
Konkordato Mühletinin Rehinli Alacaklılar Bakımından Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu'nun 285. maddesi uyarınca, borçlarını vadesinde ödeyemeyen veya ödeyememe riski taşıyan borçlu, konkordato talep edebilir. Talep üzerine borçluya verilen mühlet süresince İcra İflas Kanunu 294/1 hükmü gereğince hiçbir icra takibi başlatılamaz; başlamış olanlar ise durur.
-
24.6.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Zorunluluğu
14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") ile birlikte ticari defterleri elektronik ortamda tutmakla yükümlü olan ticaret şirketlerinin belirlenmesi, bu defterlerin elektronik ortamda oluşturulması, tutulması, saklanması ve ibrazı ile bu işlemlerin gerçekleştirileceği sistemin işleyişine ilişkin usul ve esaslarını düzenlenmiştir.
-
17.6.2025
Halka Açık Şirketlerde M&A Dinamikleri: Borsa İstanbul Üzerinden Yeni Yatırım Stratejileri
Son yıllarda Türkiye'de halka arzlar rekor seviyelere ulaştı. 2023 ve 2024'te çok sayıda şirket halka arz işlemi sonucunda Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı. Küçük yatırımcıların yoğun ilgisiyle dikkat çeken bu halka arzlar, şirketlerin şeffaflık ve görünürlük kazandığı önemli stratejik hamleler olarak öne çıkmakla birlikte önemli bir finansman aracı olarak da rol oynamaktadır. Halka arz ile birlikte halka açık şirketler/ ortaklıklar artık sadece küçük yatırımcıların değil, yerli / yabancı stratejik ve finansal yatırımcıların da radarına girmektedir.
-
15.6.2025
Yargıtay, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerine İlişkin Olarak Yıllardır Sürdürdüğü "Avans Tapu" Olarak Bilinen İçtihadından Vazgeçti.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, ülkemizdeki inşaat sektöründe yaygın bir uygulamadır.
-
10.6.2025
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde Yapılan Değişiklik İade Kargo Ücreti Ve Elektronikte Cayma Hakkı
24 Mayıs 2025 tarihli ve 32909 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ("Değişiklik Yönetmeliği") ile mesafeli satışlara yönelik önemli değişikliğe gidildi. Değişiklik Yönetmeliği ile gelen önemli değişiklikler şu şekildedir;
-
4.6.2025
İşçilere Bankalar Aracılığıyla Ödenecek İstihkaklara İlişkin Yönetmelik Değişikliği Hakkında
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanarak 4 Haziran 2025 tarihli 32920 sayılı Resmî Gazete 'de yayımlanan "Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" 01.07.2025 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.
-
29.5.2025
Enflasyon Karşısında Nafaka, Nafaka Artırımı ve Döviz Olarak Nafaka Ödenmesi Sorunu
Boşanma davaları sonucunda hükümle hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları, genellikle belirli bir tutar üzerinden sabitlenmekte ve yıllar boyunca ya aynı tutarda kalmakta ya da mahkemece belirlenen oranlarda sınırlı şekilde artırılmaktadır. Yine aynı şekilde yargılama sürecince belirlenen tedbir nafakasında yargılamanın uzun sürmesi ve yüksek enflasyon nedeniyle zaman içinde nafakanın yetersiz hale gelmesine neden olmakta; bu da nafaka uygulamasının işlevselliğini önemli ölçüde engellemektedir.