8. Yargı Paketi İle Getirilen Yeni Düzenlemeler 14 Mart 2024
Kamuoyunda "8. Yargı Paketi" olarak bilinen değişiklik ve yeni düzenlemeleri barındıran 7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("Kanun"), 12 Mart 2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Bu yazımızda, Kanun ile birlikte 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ("CMK"), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ("TCK"), 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK), 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ("İİK") ve 6384 sayılı Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun kapsamında yapılan değişiklikleri ele alacağız.
Ceza Yargılamasında Kanun Yollarına Başvuru Sürelerinde Değişiklik |
Öncelikle, 8. Yargı Paketi ile birlikte getirilen değişikliklerde en dikkat çeken değişikliklerden birisi Kanun'un 18. ve 19. maddeleri ile Ceza Hukuku'nda kanun yoluna başvuru sürelerinde değişiklikler yapılması olmuştur. Önceki haliyle, CMK'nın 273. maddesinde "hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün" şeklinde düzenlenen istinaf kanun yoluna başvuru ve CMK 291. maddesinde "hükmün açıklanmasından itibaren on beş gün" şeklinde düzenlenen temyiz kanun yoluna başvuru süreleri, "hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta" şeklinde değiştirilmiştir. Böylece, hem uygulamada istinaf ve temyiz sürelerinin farklı olmasından kaynaklı meydana çıkan karışıklık giderilmiş hem de kararların, açıklanması itibariyle kanun yoluna başvuru süresini başlatan uygulamadan vazgeçilerek, gerekçeli kararların tebliği ile kanun yoluna başvurma süresinin başlaması öngörülmüş olup bu şekilde gerekçeli karar ile birlikte gerekçeli istinaf veya temyiz nedenlerinin ayrıca bildirilmek durumunda kaldığı öncesinde süre tutum talebi olarak adlandırılan dilekçe ile gerekçesiz biçimde istinaf veya temyiz yoluna başvurulmasını gerektiren uygulamaya duyulan ihtiyaç ortadan kalkmıştır. Düzenlemenin yürürlük tarihi 01.06.2024 olarak kararlaştırılmıştır. |
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İlişkin Yeni Düzenlemeler |
Daha önce, 01.08.2023 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesi'nin ("AYM") kararı1 ile iptal edilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ("HAGB") düzenlemesinin aksine, Anayasa Mahkemesi kararı gerekçeleri de göz önünde bulundurularak, CMK'nın 231. maddesinde yapılan değişiklik ile HAGB sanığın kabulüne ve/veya talebine bırakılmamıştır. Yeni düzenleme ile mahkeme, koşul ve şartların oluşması halinde re'sen hareket ederek sanık hakkında HAGB kararı verebilecek, verilen karara karşı sanık kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yoluna başvurabilecektir. HAGB kararının ilk derece mahkemesi sıfatıyla bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmesi halinde de temyiz yoluna gidilebilecektir. |
Uygulamada zaman zaman beraat veya mahkumiyet kararı verilmesi gereken hallerde, hatalı olarak HAGB kararı verilmesi durumunda kararlara karşı yalnızca itiraz kanun yoluna gidilebilmesi, kişilerin istinaf haklarını elinden almakta ve mağduriyetlere yol açabilmekteydi. Yeni düzenleme ile birlikte bu mağduriyetin giderilmesi amaçlanmıştır. Düzenleme, Kanun'un yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir. |
Adli Para Cezası Tutarlarında Artışa İlişkin Düzenleme |
TCK'nın "Adli Para Cezası" başlıklı 52. maddesi ikinci fıkrasında belirlenen adli para cezasının bir günlük karşılığı için öngörülen üst ve alt sınırların arttırılması yoluna gidilerek, alt sınır 20 TL yerine 100 TL, üst sınır 100 TL yerine 500 TL olarak arttırılmıştır. Düzenlemenin yürürlük tarihi 01.06.2024 olarak kararlaştırılmıştır. |
Makul Sürede Bitmeyen Yargılamalar İçin Tazminat Komisyonu'na Başvurulmasına İlişkin Düzenlemeler |
Yargılamaların makul sürede yargılanma hakkını ihlal etmesi karşısında tarafların uğradıkları manevi zararların tazminini talep etmesi hukuken mümkündür. Anayasa Mahkemesi'ne ("AYM") başvurulma şartı olan idari ve adli başvuru yollarının tamamının tüketilmiş olması gerekliliği manevi zararların tazmini için de geçerlidir. Ancak, manevi zararların tazmini için herhangi bir idari ya da adli başvuru yolu bulunmadığından zararların tazmini için doğrudan AYM'ye başvurulması usulü, yasa değişikliği ile yeni bir başvuru yolu oluşturulması şeklinde değiştirilmiştir. 8. Yargı Paketi kapsamında 6384 sayılı Tazminat Komisyonunun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun'da yapılan değişiklik ile uzun yargılama süreleri ile ilgili manevi tazminat talepleri öncesinde 1 ay içinde içerisinde Adalet Bakanlığı'na bağlı Tazminat Komisyonu'na yapılacaktır. Komisyona müracaat, soruşturma, kovuşturma veya yargılama sürecinde ya da en geç bunların kesin bir kararla sonuçlandığının öğrenilmesinden itibaren bir ay içinde yapılacak, Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde müracaat edemeyenler, mazeretin kalktığı tarihten itibaren 15 gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte müracaat edebilecektir. |
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemine ilişkin usul ve esaslar da belirlenerek komisyona müracaat, karar veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren 3 ay ve her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde yapılabilecektir. Yeni düzenlemeye göre; Anayasa Mahkemesince düşme kararı verilen veya 10 Ekim 2023 tarihinden itibaren doğrudan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuruların iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması gerekçesine dayanan kabul edilemezlik kararları, tebliğ tarihinden itibaren 3 ay içinde müracaat üzerine Komisyon tarafından incelenecektir. |
Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme düzenlemesinde değişiklik: |
8 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan AYM Kararı2 uyarınca, kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarını önleyecek şekilde belirli ve öngörülebilir nitelikte olmadığı ve bu yönüyle kanunilik şartını taşımadığı gerekçesiyle, "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" eylemine ilişkin TCK'nın 220. maddesinin 6. fıkrası düzenlemesinin iptaline karar verilmesi nedeniyle AYM kararındaki gerekçeler gözetilerek, söz konusu kanun hükmü de 8. Yargı Paketi kapsamında yenilenmiştir. Yeni düzenlemede, "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" eylemi, ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Böylece, örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüt adına suç işleyen kişinin, hem işlediği suça konu eyleminden hem de suçun örgüt adına işlenmesi eyleminden ayrı ayrı cezalandırılabilmesi öngörülmüştür. Ayrıca, yeni düzenlemenin son cümlesi ile bu hükmün yalnızca silahlı örgütler bakımından uygulanacağı da düzenlenmiştir. Son olarak, düzenlemenin yürürlük tarihinin Kanun'un yayım tarihi olarak kararlaştırıldığını da belirtmek isteriz. |
Türk Medeni Kanunu'nda Yapılan Değişiklikler |
8. Yargı Paketi ile birlikte, 23.06.2023 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan AYM Kararı3 ile Anayasa'ya aykırı bulunduğu için iptaline karar verilen Türk Medeni Kanunu'nun 407. ve 471. maddelerinin, Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda değiştirilmesine yönelik olarak, yeni düzenlemeler de getirilmiştir. Bu kapsamda, önceki düzenleme uyarınca bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan her erginin kısıtlanmasına karar verilmekteyken, yeni düzenleme ile kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişinin, yalnızca kendi isteği üzerine kısıtlanması veya kendisine kayyım atanması öngörülmüştür. Ancak, yeni düzenleme ile toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişilerin, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya malvarlığının korunması bakımından gerekli görülmesi hâlinde kısıtlanabileceği öngörülmüştür. Önceki düzenlemede olduğu gibi cezayı yerine getirmekle görevli makam, hapis cezasının infazına başlandığını derhâl vesayet makamına bildirmekle yükümlü olacaktır. Ayrıca, önceki düzenlemeden farklı olarak, vesayet makamının karar vermeden önce hükümlüyü dinleme zorunluluğu getirilmiş, bunun yanı sıra "Bu Kanunun kayyımlığa ilişkin hükümleri niteliğine uygun düştüğü ölçüde bu madde için de uygulanır." şeklindeki düzenleme ile de gerekmesi halinde uygulanmak üzere TMK'nın kayyımlığa ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır. |
Önceki haliyle, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişinin üzerindeki vesayetin, yalnızca hapis halinin sona ermesi ile ortadan kalkacağına ilişkin TMK'nın 471. maddesine, belirtilen AYM kararı doğrultusunda, eklenen yeni hükümler ile hapis halinin devamı süresince belirli şartların meydana gelmesi halinde vesayetin sona erebileceği de düzenlenmiştir. Yeni düzenlemeye göre; "Toplam beş yıldan az olan hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin isteminin bulunması" ve "Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya malvarlığının korunması sebebinin ortadan kalkması" hallerinde hapis hali sona ermemiş olsa dahi kişi üzerindeki vesayet kaldırılabilecektir. |
TMK'nın koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına ilişki usulün düzenlendiği 436. maddesinin 1. fıkrasının 6. bendinde de değişikliğe gidilmiştir. Düzenlemenin önceki haliyle, resmi sağlık kurulu raporunun alınabilmesini temin amacıyla hekim ön raporu ile kişinin en fazla 20 gün süreyle sağlık kuruluşlarına yerleştirilebileceğine ilişkin verilen yerleştirme kararına karşı hiçbir itiraz yolu bulunmamakta iken yeni düzenleme ile yerleştirme kararının derhal ilgilisine ve yakınlarına tebliğ edilmesi öngörülmüş, ilgilisinin ve yakınlarının bu karara karşı bildirimden itibaren on gün içinde denetim makamına itiraz etme hakkı tanınmıştır. Denetim makamınca, itirazın ivedilikle değerlendirilmesi gerektiği ve iyi niyetten uzak itirazların önüne geçilebilmesi adına yapılan itirazın kararın icrasını derhal durdurmayacağı da yeni düzenlemede hüküm altına alınmıştır. |
İcra ve İflas Kanun'da Yapılan Değişiklikler |
8. Yargı Paketi düzenlemeleriyle birlikte, İİK'nın kanunda belirtilen sürelerin başlangıç ve bitişlerinin belirlenmesine ilişkin 19. Maddesinin 2. Fıkrasına eklenen "Müddet, hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde biter." şeklindeki cümle ile hafta olarak belirlenmiş süreler için sürenin bitim tarihinde yaşanan karışıklık giderilerek, bu sürelerin net bir şekilde belirlenmesi sağlanmıştır. |
İİK'nın Yeniden Yapılandırmaya ilişkin hükümlerinde olan 309/p maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklik ile birlikte tasdik duruşmasında verilen tasdik veya ret kararına karşı daha önceden yalnızca temyiz yolu olarak belirlenen kanun yolu değiştirilerek, istinaf kanun yolu kanun hükmüne eklenmiştir. Buna göre; yeni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, artık tasdik veya ret kararı akabinde, borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde öncelikle istinaf kanun yoluna başvurabilecek, daha sonra istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yoluna başvurabilecektir. |
Ayrıca, 8. Yargı Paketi ile birlikte İİK'nın 364. maddesinde de değişikliğe gidilerek, miktar veya değeri elli sekiz bin sekiz yüz Türk lirasını geçen nihai kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvuru süresi de 2 hafta olarak belirlenmiş ve temyiz yoluna başvurulmasına ve temyiz incelemesine dair esaslar yönünden yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine atıf yapılarak, eski Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'na yapılan atıf madde içeriğinden çıkartılmış, bu şekilde hem istinaf süreleri ile temyiz süreleri arasında yeknesaklık sağlanmış hem de eski kanuna yapılan atıf kaldırılarak, madde içeriği güncellenmesi sağlanmıştır. |
Önemle belirtmek gerekir ki İİK'da yapılan değişikliklere yönelik düzenlemelerin tamamının yürürlük tarihi 01.06.2024 olarak kararlaştırılmıştır. |
7499 sayılı Kanun metninin tamamına buradan4 ulaşabilirsiniz. |
7499 sayılı Kanun ile 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda ("KVKK") yapılan değişikliklere ilişkin yazımıza da buradan5 ulaşabilirsiniz. |
_____________________________ |
Diğer Haberler
-
21.11.2024
Elektronik Ortamda Açık Artırma Suretiyle Satış Usulü ve 9. Yargı Paketiyle Getirilen Yeni Düzenlemelerin Hukuki Boyutu
9. Yargı Paketi kapsamında yapılan düzenlemelerle birlikte, elektronik ortamda haczedilen malların satışı, İcra ve İflas Kanunu'nun 111/b maddesi kapsamında yeni bir yasal çerçeveye oturtulmuştur. Haczedilen malların satış işlemleri, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) entegre bir elektronik satış portalında açık artırma suretiyle gerçekleştirilmektedir. Ancak yasadaki boşluklar nedeniyle satış işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceğine dair net bir uygulama sergilenememekteydi. Kanun koyucular tarafından elektronik satışa yönelik 8. ve 9. Yargı Paketi'nde yasaya eklemeler yapılması ve oluşturulan düzenleme, gerek icra süreçlerinin hızlandırılması gerekse satış işlemlerinin daha güvenli ve şeffaf bir ortamda yapılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
-
14.11.2024
7531 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı
Kamuoyu nezdinde 9. Yargı Paketi olarak da bilinen 7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun1 ("Kanun"), 14.11.2024 tarih ve 32722 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmış olup 17 farklı kanunda önemli değişiklikler barındırmaktadır.
-
12.11.2024
Kira Sözleşmelerinde E-Devlet Dönemi Başladı!
Hazine ve Maliye Bakanlığı ("Bakanlık"), 2022 yılında yürürlüğe koyduğu 2023-2025 dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı'nda ("Eylem Planı") tarafların karar alma süreçlerini desteklemek ve risk analizi çalışmalarını yürütmek üzere kira sözleşmelerinin e-Devlet kapısı üzerinden düzenlenmesini sağlayacaklarını duyurmuştu. Bu çalışmanın birinci aşaması 4 Kasım 2024 tarihi itibariyle e-Devlet kapısı üzerinden uygulamaya konulmuş olup ikinci aşamasının ise yıl sonunda uygulamaya konulacağı öngörülmektedir.
-
10.11.2024
Dijitalleşen Piyasalarda Yeni Dönem: Rekabet Kurumu'nun 2024-2028 Stratejik Planı Yayınlandı
Rekabet Kurumu ("Kurum"), dijitalleşmenin hızla dönüştürdüğü piyasa dinamiklerine uyum sağlamak ve rekabetçi bir ekonomik düzeni korumak amacıyla 2024-2028 Stratejik Planı'nı ("Stratejik Plan") yayınladı. Stratejik Plan, küresel rekabet ortamında yaşanan değişimlerin etkisiyle dijital piyasalarda oluşan yeni düzenlemeler ve gelişen teknolojiler ekseninde hazırlandı. Kurum, bu sayede piyasaların adil ve rekabetçi kalmasını sağlamayı hedefliyor. Ayrıca tüketici refahının artırılmasına odaklanılacağı açıkça belirtiliyor.
-
30.10.2024
Standart Sözleşme Bildirim Modülü Hakkında Kamuoyu Duyurusu Yayımlandı
Standart Sözleşme Bildirim Modülü Hakkında Kamuoyu Duyurusu 24.10.2024 tarihinde Kişisel Verileri Koruma Kurumu'nun ("Kurum") internet sitesinde yayımlanmıştır. Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun ("Kurul") 17.10.2024 tarihli ve 2024/1793 sayılı kararıyla, standart sözleşme bildirim süreçlerinin daha hızlı ve etkin bir biçimde yürütülebilmesi amacıyla "Standart Sözleşme Bildirim Modülü" (Modül) oluşturulmuş ve bildirimlerin Modül üzerinden internet ortamında da yürütülebilmesine karar verilmiştir.
-
27.10.2024
Araştırma Şirketlerine Uyarı; Önce Aydınlat Sonra Onay Al
Kişisel Verileri Koruma Kurumu'na ("Kurum") yapılan birden fazla şikâyet sonrası, Kurum "Araştırma Şirketlerinin İstatistiksel Araştırma Yapmak Amacıyla "Rastgele Numara Çevirme ile Telefon Mülakatı Yöntemi" Kullanarak Gerçekleştirdikleri Kişisel Veri İşleme Faaliyetleri" hakkında bir Kamuoyu Duyurusu ("Kamuoyu Duyurusu") yayımlamıştır.
-
20.10.2024
AB Veri Yasası
Dijitalleşmenin oldukça büyük bir hız kazandığı günümüzde, veri paylaşımı ve yönetimi tüm sektörler için hayati bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği; veri paylaşımına ilişkin düzenlemeleri yeniden şekillendiren AB Veri Yasası'nı kabul etmiştir. Yasa, dijital cihazlar ve hizmetler tarafından üretilen verilerin daha geniş ölçekte kullanılmasını amaçlarken, adil bir veri ekonomisi için yeni kurallar getirmektedir.
-
1.10.2024
2023/1115 Sayılı Ormansızlaşmanın Önlenmesine ilişkin Yönetmelik ve Avrupa Birliği'ne Ürün İhraç Eden Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken Kurallar
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre 1990 ile 2020 yılları arasındaki 30 yıllık dönemde dünya ormanlarının 178 milyon azaldığı tespit edilmiştir. Ormansızlaşmanın en büyük sebeplerinden biri ise tarım ürünlerin üretimi ve hayvancılık faaliyetleri için tarım arazilerinin genişletilmesidir. Avrupa Birliği, ormansızlaşmanın önlenmesi ve ormanların bozulmasının önlenmesi için 29 Haziran 2023 tarihinde 2023/1115 Sayılı Ormansızlaşmanın Önlenmesi Yönetmeliği'ni Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayımlamıştır.
-
30.9.2024
İklim Açıklama Kuralı
Yaşanabilir bir çevre ve dünyamızın geleceği için, sürdürülebilirlik ve ekosistemin korunması her geçen gün daha büyük bir önem kazanmaktadır. Bu çerçevede devletler, ekosistemi en çok etkileyen aktörlerden biri olan şirketler için birtakım çevresel raporlama standartları getirmektedir.
-
25.7.2024
Ulusal Yapay Zeka Stratejisi 2024 - 2025 Eylem Planı Yürürlüğe Girdi
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, 12. Kalkınma Planı çerçevesinde ve Türkiye'nin yapay zekâ alanındaki ilerlemelerini daha da ileriye taşımak ve belirlenen hedeflere ulaşmak amacıyla Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2024-2025 Eylem Planını ("Eylem Planı") yayımladı.
-
29.5.2024
7511 Sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanuna Getirilen Önemli Değişiklikler
Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("Kanun") 29 Mayıs 2024 tarihli ve 32560 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı.
-
7.5.2024
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Meclise Sunuldu
Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi meclise sunuldu. Teklif kapsamında Türk Ticaret Kanunu, Kooperatifler Kanunu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun başta olmak üzere bir takım kanunlarda önemli değişikliklere gidilmesi planlanıyor.
-
18.4.2024
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kapsamında Yargılama Giderlerinden Sorumluluk Öngören Düzenleme Anayasa Mahkemesi Kararı İle İptal Edildi
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun1 (“Kanun”) 18/A maddesinin 11. fıkrası gereğince, dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında ilk oturuma mazeretsiz olarak katılmayan tarafın yargılama sonucunda haklı çıkmış olsa dahi yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacağı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği düzenlenmiştir. Anılan düzenleme şu şekildedir:
-
7.4.2024
Sermaye Piyasası Kurulu Başvurularında "E-Başvuru" Dönemi
Sermaye Piyasası Kurulu ("Kurul"), 5 Şubat 2024 tarihindeki duyurusu ile, sermaye piyasası kurum, kuruluş ve ortaklıklarının başvurularını daha hızlı ve etkili bir şekilde e-Başvuru Sistemi ile yapabileceklerini kamuya duyurmuştu.
-
4.4.2024
Bazı Sektörlerde Payların İlk Halka Arzı Öncesi Uyulacak Ön Şartlardaki Tutarlar İndirildi
Sermaye Piyasası Kurulu ("Kurul" veya "SPK") tarafından, Kurul'a ilk halka arz için başvuran ortaklıkların özellikle sektörel bazda farklılıkları ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nca hazırlanan 12. Kalkınma Planı ("Plan") dikkate alınarak finansal tablolara ilişkin mali eşiklerde indirime gitti.