KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ BAŞVURU SÜRECİNDE İŞVERENİN ÜCRET ÖDEME BORCU 05 Nisan 2020
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ BAŞVURU SÜRECİNDE İŞVERENİN ÜCRET ÖDEME BORCU
Kısa Süreli İstihdam Ödeneği Başvurusunun İşlenmesi Sırasında Başvuru Reddedilirse, İşverenin Ücret Ödeme Yükümlülüğüne Ne Olur?
25 Mart 2020 Tarihinde yürürlüğe giren 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na Geçici 23. Madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 23 – 30/6/2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, yeni koronavirüs (Covid-19) kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, ek 2 nci maddenin üçüncü fıkrasında işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanır. Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam eder.
Bu madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekir. Bu madde kapsamında yapılan başvurular, başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde sonuçlandırılır.
Bu madde kapsamında yapılan başvuru tarihini 31/12/2020 tarihine kadar uzatmaya ve birinci fıkrada belirlenen günleri farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
İşbu değişiklik ile, kısa çalışma ödeneği başvurusunun, başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde sonuçlandırılacağı düzenlenerek Kurum’un inceleme süresi uzatılmıştır. Başvurunun incelenmesi ve olumsuz sonuçlanması süreçlerinde işverenin ücret ödeme borcunun devam edip etmediği hususundaki görüşleri aşağıda aktarmak isteriz:
- Kısa Çalışma Ödeneği Başvuru Süresince İşverenin Ücret Ödeme Borcu Devam Etmekte midir?
4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’ndaki önceki düzenlemesine göre kısa çalışma ödeneği başvurusunun, Kurum tarafından ivedilikle sonuçlandırılacağı yer almakta iken 25/03/2020 tarihinde yapılan değişiklik ile başvuruların Kurum tarafından 60 gün içerisinde sonuçlandırılacağı düzenlenmiştir. Ancak başvuru süreci devam etmekte iken işverenin ücret ödeme borcunun devam edip etmediğine ilişkin yasal düzenleme yapılmamıştır.
İşsizlik Sigortası Kanunu’ndaki değişiklikle yeni koronavirüs (Covid-19) zorlayıcı sebep olarak kabul edilmiştir. Bu zorlayıcı sebep kapsamında işverenin kısa çalışma ödeneği başvurusu; faaliyetin tamamen durdurulması veya kısmen durdurulması gerekçesiyle olabileceği gibi, haftalık çalışma sürelerinin azaltılması gerekçesiyle de olabilir. İdari bir kararla işyeri kapatılan ve faaliyeti durdurulan bir işverenlik için zorlayıcı nedenin varlığında tartışma yoktur. Ancak, yönetimsel bir kararla tamamen veya kısmen kapatılan veya çalışma süreleri azaltılan işyeri üzerinde zorlayıcı nedenin varlığı somut olay özelinde değerlendirilmelidir. Çünkü bu konuda tartışma vardır.
Mevcut düzenlemeler kapsamında yapılan değerlendirmeler sonucunda kısa çalışma ödeneği başvurusu sonuçlanmayan personele ücret ödenmesi hususunda işyerindeki faaliyetin tamamen veya önemli ölçüde durması veya haftalık çalışma süresinin önemli ölçüde azalması durumlarına göre ikili bir değerlendirme yapılarak sonuca ulaşılması mümkün olacaktır.
Kısa çalışma başvurusunun gerekçesi ve yasal düzenleme dikkate alındığında;
- İşyerinde faaliyet tamamen durdurulmuş ise, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 40. Maddesi uyarınca işçiye faaliyetin tamamen durduğu tarihten itibaren ilk 1 haftalık dönemde hafta tatili ücreti de dahil olmak üzere yarım ücret ödenmelidir. 1 haftalık dönemden sonra ise iş sözleşmesi askıya alınacağı için işverenin işçiye ücret ödeme borcu söz konusu olmayacaktır.
- İşyerindeki faaliyetin önemli ölçüde azalması durumunda başvuru esnasında yine ilk 1 haftanın ücretinin yarım olarak ödenmesi gerekmektedir. İlk 1 haftalık süre sona erdikten sonra kısa çalışma ödeneği başvurusu sonuçlanana kadar işçiye ücretinin tam mı yoksa çalıştığı süre ile orantılı olarak mı ödeneceği hususunda Covid-19 salgınının İş Kanunu kapsamında zorlayıcı neden teşkil edip etmediği hususunda değerlendir
ilme yapılması uygun olacaktır. Covid-19 salgınının zorlayıcı neden olup olmadığı hususunda ise doktrinde farklı görüşler yer almaktadır.
İlk görüş; Covid-19 salgınının İş Kanunu’nun 25/III. Maddesi kapsamında zorlayıcı sebep olduğu yönündedir. Covid-19 salgını, İş Kanunu kapsamında zorlayıcı sebep olarak kabul edildiğinde ise yukarıda yer aldığı üzere işverenin ilk 1 hafta için yarım ücret ödeme yükümlülüğü olmakla birlikte başvuru sonuçlanana kadar personele çalıştığı süre ile orantılı olarak ödenebilecektir. Ancak salgının zorlayıcı neden olarak kabul edilmediği ihtimalde işçinin eksik ücret talebi riski ile karşılaşılması riski doğabilecektir.
Diğer görüş ise Covid-19 salgınının zorlayıcı neden teşkil edebilmesi için, salgına bağlı olarak karantina, sokağa çıkma yasağı veya işyerinin kapanmasına dair idari tasarrufların söz konusu olması gerektiğini ifade edilerek henüz bu yönde idari tasarruf alınmamış olması nedeniyle Covid-19 salgınının İş Kanunu 25/III maddesi uyarınca zorlayıcı neden oluşturmayacağı yönündedir. Bu görüş kapsamında işyerinde çalışma süreleri önemli ölçüde azalsa dahi işverenin ücret ödeme borcu devam ettiğinden işçiye tam ücreti ödenmesi gerekmektedir.
- Kısa Çalışma Ödeneği Başvurusunun Olumsuz Sonuçlanması Durumunda İşverenin Ücret Ödeme Borcu Devam edecek midir?
Kısmi çalışma ödeneği başvurusunun Kurum tarafından kabul edilmemesi durumunda yukarıda da yer verdiğimiz doktrindeki iki farklı görüş kapsamında sorunun cevabı değerlendirilmiştir:
İlk görüş; Covid-19 salgınının İş Kanunu’nun 25/III. Maddesi kapsamında zorlayıcı sebep olduğu yönündedir. Covid-19 salgını, İş Kanunu kapsamında zorlayıcı sebep olarak kabul edildiğinde kısa çalışma ödeneği başvurusu İşkur tarafından olumsuz sonuçlansa dahi, bu karar zorlayıcı nedenin varlığını tartışmalı hale getirmeyecektir. Dolayısı ile işveren kısa çalışma uygulamasına geçerek ilk 1 haftanın ücretini yarım olarak ödeyebilecek, sonrasında ise iş sözleşmesinin askıda olduğu gerekçesi ile ücret ödemeyebilecektir. Covid-19 salgınının zorlayıcı neden olduğu yönündeki görüş kabul edildiğinde işverenin karşılaşabileceği riskler ise işçinin 4857 Sayılı Kanun’un 24/II-f maddesi uyarınca iş sözleşmesini ücretinin eksik veya hiç ödenmemesi nedeniyle haklı nedenle feshederek kıdem tazminatına ve bakiye süre ücretine hak kazanma ihtimalinin bulunmasıdır. Diğer bir risk ise personelin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasına neden olan zorlayıcı sebep ile iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatına hak kazanması ihtimalidir.
Diğer görüş ise Covid-19 salgınının zorlayıcı neden teşkil edebilmesi için, salgına bağlı olarak karantina, sokağa çıkma yasağı veya işyerinin kapanmasına dair idari tasarrufların söz konusu olması gerektiğinden bahisle henüz bu yönde idari tasarruf alınmamış olması nedeniyle Covid-19 salgınının İş Kanunu 25/III maddesi uyarınca zorlayıcı neden oluşturmayacağı yönündedir. Bu görüş kapsamında işçi ve işveren arasında iş ilişkisi askıda olmadığı için ücret ödeme borcu devam ettiğinden işçiye süreç devam ettiği müddetçe yarım ücret ödenmesi, idari izin kullandırılması, yıllık izin kullandırılması gerekmektedir. Bu durumda personelden normal çalışma düzenine geçildiğinde telafi çalışması yapması talep edilebilecektir.
Bize göre;
İşveren tarafından, her iki görüş de göz önünde bulundurulmalı ve riskler hakkında tedbirli olunarak gerek işçinin menfaati gerekse de işletmenin sürekliliğini sağlamak adına ticari pozisyona en uygun aksiyon alınarak hareket edilmelidir. Unutulmamalıdır ki covid-19 salgının, içinden geçtiğimiz bu günlerde, sosyal hayata ve çalışma hayatına olumsuz etkileri günden güne artış göstermektedir. Salgının pik noktasına da henüz ulaşmadığı dikkate alındığında, İş Kanunu anlamında zorlayıcı nedenin varlığı tartışmadan da uzaklaşmaktadır. Unutulmamalıdır ki; Covid-19 salgınının İş Kanunu’nun 25/III. Maddesi kapsamında zorlayıcı neden olarak kabul edilip edilmeyeceği doktrin, yargı kararları ve yasal düzenlemeler ile netlik kazanacaktır.
Diğer Haberler
-
21.11.2024
Elektronik Ortamda Açık Artırma Suretiyle Satış Usulü ve 9. Yargı Paketiyle Getirilen Yeni Düzenlemelerin Hukuki Boyutu
9. Yargı Paketi kapsamında yapılan düzenlemelerle birlikte, elektronik ortamda haczedilen malların satışı, İcra ve İflas Kanunu'nun 111/b maddesi kapsamında yeni bir yasal çerçeveye oturtulmuştur. Haczedilen malların satış işlemleri, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) entegre bir elektronik satış portalında açık artırma suretiyle gerçekleştirilmektedir. Ancak yasadaki boşluklar nedeniyle satış işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceğine dair net bir uygulama sergilenememekteydi. Kanun koyucular tarafından elektronik satışa yönelik 8. ve 9. Yargı Paketi'nde yasaya eklemeler yapılması ve oluşturulan düzenleme, gerek icra süreçlerinin hızlandırılması gerekse satış işlemlerinin daha güvenli ve şeffaf bir ortamda yapılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
-
14.11.2024
7531 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı
Kamuoyu nezdinde 9. Yargı Paketi olarak da bilinen 7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun1 ("Kanun"), 14.11.2024 tarih ve 32722 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmış olup 17 farklı kanunda önemli değişiklikler barındırmaktadır.
-
12.11.2024
Kira Sözleşmelerinde E-Devlet Dönemi Başladı!
Hazine ve Maliye Bakanlığı ("Bakanlık"), 2022 yılında yürürlüğe koyduğu 2023-2025 dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı'nda ("Eylem Planı") tarafların karar alma süreçlerini desteklemek ve risk analizi çalışmalarını yürütmek üzere kira sözleşmelerinin e-Devlet kapısı üzerinden düzenlenmesini sağlayacaklarını duyurmuştu. Bu çalışmanın birinci aşaması 4 Kasım 2024 tarihi itibariyle e-Devlet kapısı üzerinden uygulamaya konulmuş olup ikinci aşamasının ise yıl sonunda uygulamaya konulacağı öngörülmektedir.
-
10.11.2024
Dijitalleşen Piyasalarda Yeni Dönem: Rekabet Kurumu'nun 2024-2028 Stratejik Planı Yayınlandı
Rekabet Kurumu ("Kurum"), dijitalleşmenin hızla dönüştürdüğü piyasa dinamiklerine uyum sağlamak ve rekabetçi bir ekonomik düzeni korumak amacıyla 2024-2028 Stratejik Planı'nı ("Stratejik Plan") yayınladı. Stratejik Plan, küresel rekabet ortamında yaşanan değişimlerin etkisiyle dijital piyasalarda oluşan yeni düzenlemeler ve gelişen teknolojiler ekseninde hazırlandı. Kurum, bu sayede piyasaların adil ve rekabetçi kalmasını sağlamayı hedefliyor. Ayrıca tüketici refahının artırılmasına odaklanılacağı açıkça belirtiliyor.
-
30.10.2024
Standart Sözleşme Bildirim Modülü Hakkında Kamuoyu Duyurusu Yayımlandı
Standart Sözleşme Bildirim Modülü Hakkında Kamuoyu Duyurusu 24.10.2024 tarihinde Kişisel Verileri Koruma Kurumu'nun ("Kurum") internet sitesinde yayımlanmıştır. Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun ("Kurul") 17.10.2024 tarihli ve 2024/1793 sayılı kararıyla, standart sözleşme bildirim süreçlerinin daha hızlı ve etkin bir biçimde yürütülebilmesi amacıyla "Standart Sözleşme Bildirim Modülü" (Modül) oluşturulmuş ve bildirimlerin Modül üzerinden internet ortamında da yürütülebilmesine karar verilmiştir.
-
27.10.2024
Araştırma Şirketlerine Uyarı; Önce Aydınlat Sonra Onay Al
Kişisel Verileri Koruma Kurumu'na ("Kurum") yapılan birden fazla şikâyet sonrası, Kurum "Araştırma Şirketlerinin İstatistiksel Araştırma Yapmak Amacıyla "Rastgele Numara Çevirme ile Telefon Mülakatı Yöntemi" Kullanarak Gerçekleştirdikleri Kişisel Veri İşleme Faaliyetleri" hakkında bir Kamuoyu Duyurusu ("Kamuoyu Duyurusu") yayımlamıştır.
-
20.10.2024
AB Veri Yasası
Dijitalleşmenin oldukça büyük bir hız kazandığı günümüzde, veri paylaşımı ve yönetimi tüm sektörler için hayati bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği; veri paylaşımına ilişkin düzenlemeleri yeniden şekillendiren AB Veri Yasası'nı kabul etmiştir. Yasa, dijital cihazlar ve hizmetler tarafından üretilen verilerin daha geniş ölçekte kullanılmasını amaçlarken, adil bir veri ekonomisi için yeni kurallar getirmektedir.
-
1.10.2024
2023/1115 Sayılı Ormansızlaşmanın Önlenmesine ilişkin Yönetmelik ve Avrupa Birliği'ne Ürün İhraç Eden Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken Kurallar
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre 1990 ile 2020 yılları arasındaki 30 yıllık dönemde dünya ormanlarının 178 milyon azaldığı tespit edilmiştir. Ormansızlaşmanın en büyük sebeplerinden biri ise tarım ürünlerin üretimi ve hayvancılık faaliyetleri için tarım arazilerinin genişletilmesidir. Avrupa Birliği, ormansızlaşmanın önlenmesi ve ormanların bozulmasının önlenmesi için 29 Haziran 2023 tarihinde 2023/1115 Sayılı Ormansızlaşmanın Önlenmesi Yönetmeliği'ni Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayımlamıştır.
-
30.9.2024
İklim Açıklama Kuralı
Yaşanabilir bir çevre ve dünyamızın geleceği için, sürdürülebilirlik ve ekosistemin korunması her geçen gün daha büyük bir önem kazanmaktadır. Bu çerçevede devletler, ekosistemi en çok etkileyen aktörlerden biri olan şirketler için birtakım çevresel raporlama standartları getirmektedir.
-
25.7.2024
Ulusal Yapay Zeka Stratejisi 2024 - 2025 Eylem Planı Yürürlüğe Girdi
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, 12. Kalkınma Planı çerçevesinde ve Türkiye'nin yapay zekâ alanındaki ilerlemelerini daha da ileriye taşımak ve belirlenen hedeflere ulaşmak amacıyla Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2024-2025 Eylem Planını ("Eylem Planı") yayımladı.
-
29.5.2024
7511 Sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanuna Getirilen Önemli Değişiklikler
Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("Kanun") 29 Mayıs 2024 tarihli ve 32560 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı.
-
7.5.2024
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Meclise Sunuldu
Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi meclise sunuldu. Teklif kapsamında Türk Ticaret Kanunu, Kooperatifler Kanunu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun başta olmak üzere bir takım kanunlarda önemli değişikliklere gidilmesi planlanıyor.
-
18.4.2024
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kapsamında Yargılama Giderlerinden Sorumluluk Öngören Düzenleme Anayasa Mahkemesi Kararı İle İptal Edildi
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun1 (“Kanun”) 18/A maddesinin 11. fıkrası gereğince, dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında ilk oturuma mazeretsiz olarak katılmayan tarafın yargılama sonucunda haklı çıkmış olsa dahi yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulacağı ve lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği düzenlenmiştir. Anılan düzenleme şu şekildedir:
-
7.4.2024
Sermaye Piyasası Kurulu Başvurularında "E-Başvuru" Dönemi
Sermaye Piyasası Kurulu ("Kurul"), 5 Şubat 2024 tarihindeki duyurusu ile, sermaye piyasası kurum, kuruluş ve ortaklıklarının başvurularını daha hızlı ve etkili bir şekilde e-Başvuru Sistemi ile yapabileceklerini kamuya duyurmuştu.
-
4.4.2024
Bazı Sektörlerde Payların İlk Halka Arzı Öncesi Uyulacak Ön Şartlardaki Tutarlar İndirildi
Sermaye Piyasası Kurulu ("Kurul" veya "SPK") tarafından, Kurul'a ilk halka arz için başvuran ortaklıkların özellikle sektörel bazda farklılıkları ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nca hazırlanan 12. Kalkınma Planı ("Plan") dikkate alınarak finansal tablolara ilişkin mali eşiklerde indirime gitti.